Antalya’nın Kaş ilçesinde 12 ay üretilen kapya, kalitesiyle dikkati çekiyor. Biber üreticisi Mustafa Sivrier, “Kapyanın kalitesi sise bağlıdır. Bölgede sis olmasaydı, kapyada kalite olmazdı.”
Antalya’nın Kaş ilçesinde 12 ay üretilen kapya, kalitesiyle dikkati çekiyor. Biber üreticisi Mustafa Sivrier, “Kapyanın kalitesi sise bağlıdır. Bölgede sis olmasaydı, kapyada kalite olmazdı.”
Kapyada kaliteyi sis belirliyor. Kaş’ın Kasaba Mahallesi’nde halk arasında ‘kör duman’ adıyla da bilinen sis, kapya biber üretiminde etkin rol oynuyor. Denizden 250 metre yükseklikte bulunan ve dört tarafı kapalı çanak seklindeki Kasaba Ovası'nda yılın büyük bölümünde görülebilen sis, örtü altı serada dona karşı da koruyucu özelliğiyle önem taşıyor. Kaş-Antalya yayla karayolunda ve ilçeye 25 kilometre uzaklıktaki Kasaba, Akdeniz iklimi etki alanı içerisinde kalıyor.
12 ay kapya üretimi
Biber üreticisi Mustafa Sivrier, Kasaba’daki sis nedeniyle kapyanın kaliteli olduğunu söyledi.
Kapya kalitesinin sise bağlı olduğunu vurgulayan Sivrier, “Bu biberin oluşumu, büyümesi, rengini vermesinin nedeni sistir. Yağışlar başladığı zaman çöken sis, kapyanın olmazsa olmazıdır. Bölgemizde sis olmasaydı, kapya kaliteli olmazdı. Burada tüccarın istediği renk ve boyda ürün yetişiyor.” dedi.
Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı bölgede, yaklaşık 20 yıl önce sadece buğday ve susam ekili arazilerin bulunduğunu aktaran çiftçi Sivrier, “2 bin yılından sonra burada sebze üreticiliği başladı. Bir tüccarın tavsiyesi üzerine, denenen biber tohumuyla üretim başladı ve yayıldı. Bu bölgede 12 ay biber üretiliyor. Başka hiç bir yerde yok. Türkiye’ye ve dünyaya kapya buradan gidiyor. Ürünlerimize çocuk gibi bakıyoruz. Evimizin temizliğini bıraktık, seramıza özen gösteriyoruz.” diye konuştu.
Sis olmasaydı…
Sivrier, sisin kapya üzerindeki olumlu etkisini de şöyle anlattı:
“Sis, kapyanın olmazsa olmazıdır. Sis olmazsa, bu kalite de bu renk de bu boy da olmuyor, hiç biri olmuyor. Mart’ta dikilen kapyanın kalitesi, haziran, temmuz ayında zayıf oluyor, çünkü nem yok. Yağışlar başladığında sis çöküyor. Diğer memleketlerde bir ağaçtan 5 kilo kapya alınıyorsa, biz 10 kilo alıyoruz sis yüzünden. Sis olmadan kapyada tozlaşma olmuyor, çiçek tutma olayı kesinlikle olmuyor. Yazın sis olmadığı zaman serada aralara damlama çekiyoruz ki, içerde nem oluşturalım. Kapya biberin istediği nem oranı, sis geldiği an içeride otomatikman başlıyor. Tozlaşma da kapyanın gelişmesi için ortam da başlıyor. Kısacası, sis geldiği zaman Kasaba biberinin tüm özellikleri de geliyor. Zaten sis olmasaydı, bu biber ülke genelinde tanınmazdı.”
Güneşe hasret köy
Kapya üreticisi Yaşar Pekmezci de sisin bu bölgeye özgü olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Diğer sisler buna benzemez, onlar geçicidir ama bu ‘kör duman’ yani, sis devamlı vardır. Sis, Kasım-Aralık gibi gelir, Nisan başlarına kadar devam eder. Gece 12, 1 gibi çöker. Öğlen 1 veya 2’ye kadar devam eder. Biz güneşe hasret kalırız. Fakat bu sisin tarım yönünden avantajları var. Dona karşı çok iyi, çünkü bir örtü olarak seraların üstünü kaplıyor ve faydası oluyor. Siste yüksek nem oranı olduğu için kaypaya yarar sağlıyor.”
Üç yıldır Kasaba’da sebze yetiştirdiğini ifade eden çiftçi Metin Gökçe ise astım hastalığına karşı sisin iyi geldiğini iddia ederek, “Ben astım hastasıyım. Devamlı ilaç kullanıyordum, buraya geldim, hiç kullanmıyorum.” dedi.